JPMorgan: “ABD dolarındaki zayıflama eğilimi devam edebilir”
Investing.com – JPMorgan (JPM), ABD dolarına yönelik olumsuz duruşunu koruyarak, gelecek dönemde doların değer kaybının sürmesini beklediğini açıkladı. Banka, ABD ekonomik büyümesindeki yavaşlama, küresel çapta devam eden mali ve parasal teşvikler ile ABD varlıklarına yönelik yatırımcı ilgisinin zayıflamasının doların üzerinde baskı oluşturduğunu belirtti.
Analistler, söz konusu etkenlerin kalıcı olma ihtimaline dikkat çekti. JPMorgan, doların yapısal olarak zayıflama sürecine girdiğini ve uzun vadede bir “dolar indirimi” döneminin başlayabileceğini değerlendiriyor. Bu çerçevede, yatırımcıların ABD para biriminden çıkış yönündeki eğilimlerinin artabileceği ifade edildi.
Makroekonomik veriler zayıflamayı destekliyor
JPMorgan, doların değer kaybı beklentisini makroekonomik göstergelerle destekliyor. İşsizlik başvurularında artış eğilimi, hizmet sektörüne ilişkin satın alma yöneticileri endeksi (PMI), inşaat faaliyetleri ve otomotiv satışlarındaki gerileme gibi göstergeler, ekonomik aktivitedeki soğumanın sinyalleri olarak öne çıkıyor. Banka, bu verilerin tamamının dolar için negatif bir çerçeve oluşturduğunu vurguladı.
Her ne kadar ABD istihdam verilerinde zaman zaman karışık sonuçlar görülse de, JPMorgan genel büyüme trendinin zayıf seyredeceğini tahmin ediyor. Banka, 2025 yılı süresince ABD ekonomisinin hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke ekonomilerine kıyasla daha düşük bir büyüme performansı göstereceğini öngörüyor.
Gelişmiş ülke para birimleri güç kazanabilir
JPMorgan, ABD dolarının zayıfladığı bir ortamda bazı gelişmiş ülke para birimlerinin avantaj sağlayabileceğini belirtti. Özellikle Avustralya doları, Yeni Zelanda doları, Norveç kronu, euro ve Japon yeni gibi para birimlerinin, dolar karşısında daha güçlü bir performans sergileyeceği beklentisi ifade edildi. Bu para birimlerinin göreli ekonomik dayanıklılıkları ve merkez bankalarının izlediği politikalar sayesinde öne çıkmaları bekleniyor.
Avrupa Merkez Bankası ve diğer büyük merkez bankalarının faiz indirim döngüsüne geçmeyen ya da sınırlı adımlar atan politikaları, yerel para birimlerini destekleyici unsurlar arasında gösterildi. Bu durum, yatırımcıların portföylerinde çeşitlilik arayışına girmesiyle birlikte gelişmiş ülke para birimlerine olan talebi artırabilir.
Gelişen piyasa para birimleri de öne çıkabilir
ABD dolarındaki zayıflık eğiliminin, gelişen piyasa para birimlerine de olumlu yansıması bekleniyor. JPMorgan, özellikle EMEA bölgesi (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) para birimlerinde güçlü bir performans bekliyor. Bu bölgelerdeki merkez bankalarının yüksek faiz oranları ve güçlü döviz rezerv pozisyonları, yerel para birimleri açısından destekleyici faktörler olarak dikkat çekiyor.
Gelişen piyasalar, global sermaye akımları açısından nispeten daha cazip hale gelirken, doların çekiciliğinin azalması bu eğilimi hızlandırabilir. Bu çerçevede, yatırımcıların gelişen piyasalara yönelik pozisyonlarını artırmaları ve bu bölgelerdeki para birimlerinin göreceli değer kazanımı yaşaması muhtemel görülüyor.